Uzmanlara göre bireylerin yetiştikleri, doğup büyüdükleri iklimler de diğer faktörler kadar bireyin kişiliği üzerinde etkili olmaktadır. Yaşadıkları bölgedeki sıcaklık, insanları doğrudan veya dolaylı olarak bir şekilde etkilemektedir. Konuyu bu şekilde ele aldığımız zaman, iklim değişiklikleri ve küresel ısınma da kişilik üzerinde muhtemelen etkili olmaktadır.
Yapılan bir araştırmaya göre (Pekin üniversitesi – psikolog Lei Wang), sıcaklık da insanlardaki bu kişilik farklılaşmasında etkili bir faktördür.
Araştırmacılar bu iklim ve sıcaklığın kişilik üzerindeki etkisini incelerken, ılıman iklimlerde yaşayan insanlar ile (ortalama sıcaklık değeri 22 C° olan bölgeler) çok düşük veya çok yüksek sıcaklık değerlerine sahip bölgelerde yaşayan insanları karşılaştırdılar. Bu araştırma yapılırken, Çin ve ABD ele alındı. Her iki bölge için de kişilik üzerinde etkili olan; kültürel farklar, ekonomik farklar gibi diğer faktörler olabildiğince ayıklanmaya çalışıldı. Bu araştırma sonucunda bazı hususlar tespit edildi.
Ilıman iklimde yaşayan insanlar; daha uyumlu, daha merhametli, duygusal olarak daha dengeli, yeniliklere açık ve dışa dönük insanlara sahip olduğu tespit edildi. Bu bulgular, ABD’ de ve Çin’ de diğer hususlardan bağımsız olarak (cinsiyet, yaş, ekonomik durum v.b. ) her iki ülkede de geçerli olmaktadır. Ilıman iklime sahip bölgelerde yaşayan insanların böyle bir kişilik yapısına sahip olmalarındaki sebebinse sıcaklığın muhtelif faaliyetlere katılımı kolaylaştırması ve sosyal ilişkileri tetiklemesi olarak düşünülmektedir.
Ancak bu sıcaklık faktörünün, insan kişiliğini şekillendiren tek faktör olmadığını da belirtmekte yarar var. Örneğin ABD’ de ve Çin’ de daha sert iklim bölgelerinde yaşayan insanlarda, kişilikleri açısının ele alındığında oldukça farklı sonuçlar çıkmaktadır. Mesela Çin’ in sert bir iklim yapısına sahip bölgesi olan Heilongjiang’ da yaşayan insanlar, ılıman bölgelerde yaşayan vatandaşlara oranla daha yardımsever ve işbirliğine daha yatkındırlar. Yine örnek verecek olursak, ABD’ nin de sert iklime sahip bölgelerinde yaşayan vatandaşlar, ılıman iklim bölgelerinde yaşayan vatandaşlara göre daha ferdiyetçi yaklaşıma sahiptirler.
İklim tüm dünyada haliyle Türkiye’ de de değişim göstermektedir. Sıcaklıklar artarken, yağış şekilleri de günden güne değişmeye ve dönüşmeye devam etmektedir. Dünyadaki devletler ise, küresel ısınmanın sebeplerini veya alınabilecek önlemleri pekte düşünmeksizin ve engel olmaya çalışmaksızın sadece sonuçlara odaklanmış durumdadırlar.
Bunu da doğal olmayan şekilde yapmaktalar. Hatta doğal olanları bile bozmaktalar. Küresel ısınma ile savaşan pirinçler ortaya atılmakta, GDO ile pek çok meyve ve sebzede değişim sağlamaya çalışılmaktadır.
Önce toprak hasta edildi, sonra gıdalar değiştirildi. Böylece insanlar, doğallıktan uzaklaştı. Uzaklaştıkça, kişilikleri de etkilendi. Bir nevi insanlar olarak; kendi cehennemimizi yine kendimiz, bu dünyada oluşturduk.