Türkiye’de ve tüm dünyada akademisyenler için dergilerde yayınlanan bilimsel makaleler, müthiş bir itibar nedenidir. Bu nedenle akademi dünyasındaki kişisel yolculuklarında ortaya koydukları ve yayınlatmayı başardıkları makaleler, kariyerlerine önemli bir boyut katar ve prestij kazanmalarını sağlar.
Akademisyenlerin özgeçmişleri incelendiğinde, orada “Dergilerde Yayınlanmış Bilimsel Makaleleri” şeklinde özel bir bölüm bulunur. Buraya girmeye hak kazanmış her makalenin ardında son derece yoğun bir emek söz konusudur.
Çalışmanızı Gönderirken Acele Etmeyin
Sağlıklı verileri bir araya getirmek ve özgün bir hipotez geliştirmek için aylarca ve hatta bazen yıllarca süren çalışmalar söz konusu olabilmektedir. Tüm bu özverili çalışmaların neticesinde, kaleme alınan makalelerin bilimsel dergilerde yayınlanması amaçlanır. Bu yayın süreci de en az makalenin kendisi kadar zorlu ve detaylı bir süreç olabilmektedir. Bu nedenle makale yazarları, akademik çalışmalarını hangi dergiye ve hangi koşullar ölçüsünde göndermeleri gerektiğini analiz etmelidir.
Bu konuda pek çok kriter ve opsiyondan söz etmek doğru olacaktır. Öncelikle makale yazarının akademik dergilerdeki bazı teknik ifadelere hakim olması önemlidir. Örneğin author sözcüğü yazarı, reviewer sözcüğü makale değerlendirmesi yapacak olan hakemi, corresponding author sözcüğü ise sorumlu yazarı ifade eder. Son tahlilde yazının kabul görüp görmeyeceğine karar veren dergi yayın yöneticisidir.
Ret Yemeniz Normal
Dergilere akademik çalışmalarınızı gönderdiğinizde, ret oranlarının son derece yüksek olabileceğini bilmelisiniz. Bu durum aynı şekilde edebiyat, sinema, teknoloji, hobi dergileri için de geçerlidir. Dergilere söz konusu dönemler içinde çok sayıda yazı gelir ve bu yazıları elemekle görevlendirilen kişiler detaylı incelemeler yaparak bazı elemeler gerçekleştirir.
Bu elemeler gönderilen yazıların kötü olduğu anlamını elbette taşımaz. Nihayetinde dergiye onlarca yazı ulaşmasına rağmen yayınlanabilecek yazıların kontenjanı sınırlıdır. Çok doğal olarak bir dergiden ret alabilen bir akademik çalışma, başka bir dergiden onay alabilir. Bu nedenle ret aldığınızda üzülüp motivasyonunuzu düşürmenize hiç gerek yoktur.
Danışmaktan Çekinmeyin
Bu noktada yazara düşen en önemli şey, çalışmalarını en doğru ve en ideal dergiye ulaştırmaktır. Doğru derginin tercih edilmesi; zaman kaybını önleme ve onay alma noktasında avantajlar sağlar. Akademik dünyada genç ve deneyimsizseniz, daha önce dergilere bilimsel çalışmalarını ulaştıran meslektaşlarınızla fikir alışverişinde bulunmaktan çekinmeyin.
Tematik Dergilere Yönelin
Tüm bu donelerden yola çıkarak yazdıklarınızla hem düşünsel hem de tematik anlamda uyuşan dergileri listenizin başına koymanız gerekir. Kimi dergiler belli aylara özel temalar belirleyebilir. Yazdığınız yazının söz konusu tema ile uyuşması size büyük ayrıcalık kazandıracaktır. Diğer taraftan derginin önceki sayılarında yayınlanan yazıları inceleyerek editörlerin yayın politikası hakkında doneler oluşturabilirsiniz.
Tek Bir Dergiye Gönderin ve Bekleyin
En önemli konulardan bir tanesi de derginin hitap ettiği hedef kitlenin analiz edilmesidir. Çalışmanız ne kadar başarılı olursa olsun, dergiyi okuyan ve ilgi gösteren ana hedef kitleyle örtüşmüyorsa şansınız biraz daha düşük olabilir. Makalenize çok benzer bir çalışma daha önce dergide yayınlanmışsa, aynı şekilde onay şansı düşüktür. Çünkü hiçbir dergi benzer konuları işleyerek tekrara düşmek istemez.
Son olarak çalışmalarınızı aynı anda birden fazla dergiye göndermeyin. Aynı anda kabul edilmesi durumunda etik açıdan çok ciddi problemlerle karşılaşabilirsiniz. Hem telif hakkınızı hem de prestijinizi kaybedersiniz. Dergiden ancak olumsuz bir yanıt geldikten sonra şansınızı yeni bir dergide denemelisiniz.